SEO Çalışması mı, Reklam mı?

Bugün birçok marka, özellikle dijitale yeni adım atan çoğu markalar aynı sorunun etrafında dönüyor: Büyük bütçelerle reklam mı verelim, yoksa uzun vadeli yatırım olarak SEO çalışması mı yapalım? Google’da görünür olmak, doğru hedef kitleye ulaşmak ve dijitalde kalıcı bir yer edinmek isteyen bazı markaların kafası bu ikileme mutlaka takılıyor.

Ben de bu soruyla çok kez karşılaştım. Markalar ise genelde “Hangisi daha kârlı?”, “Reklamları kessek görünürlüğümüz düşer mi?”, “SEO yapmadan olur mu?” gibi soruların peşinde.

Bu haftaki yazımda ise kendi deneyimlerimden yola çıkarak SEO çalışmasının avantajlarını, reklam (SEM) ile olan farklarını ve en önemlisi bu iki yöntemin birlikte nasıl çalışması gerektiğini anlatacağım. Hangisi sizin için daha doğru ya da ikisine birden ihtiyaç var mı? Gelin birlikte bakalım. Ama önce SEO çalışmasının ve SEM’in ne olduğuna kısaca değinmekte yarar var.

SEO (Search Engine Optimization) Nedir?

SEO, web sitenizin arama motorlarında organik (reklamsız) olarak üst sıralarda yer alması için yapılan tüm çalışmaları kapsar. “SEO çalışması nedir?” sorusunun cevabı da tam burada başlar: Sitenizin teknik altyapısından içerik yapısına, hızından mobil uyumluluğuna kadar pek çok faktörün optimize edilmesidir. Ama asıl hedef nettir: Doğru anahtar kelimelerde, hedef kitlenizin sizi aradığı yerde görünür olmak.

SEO çalışması sabır ister. Ama karşılığında size kalıcı ve sürdürülebilir sonuç verir. Benim birlikte çalıştığım birçok markada, özellikle e-ticaret sitesi SEO çalışması gibi yüksek rekabetli alanlarda bu sabrın ne kadar güçlü sonuçlar getirdiğini gördüm. Aylık SEO çalışması, sürekli SEO çalışması ya da dönemsel desteklerle yürütülen projelerde bile Google’daki sıralamanın kalıcı hale geldiği anlar, her zaman reklamdan daha sürdürülebilir olmuştur.

Özellikle rekabetin yoğun olduğu sektörlerde profesyonel SEO çalışması şart hale geliyor. Bu noktada markalar profesyonel SEO danışmanı ile ilerlemeyi tercih ediyor. Çünkü SEO bir kere “yapılıp bırakılan” bir şey değildir; sürekli analiz, güncelleme ve optimizasyon gerektirir. Bu noktada devreye giren freelance SEO danışmanlarıyla, kurumsal SEO danışmanlığı hizmetleri veya WordPress SEO uzmanı gibi özel alanlarda uzmanlaşmış kişilerle çalışmanız işi doğru kurmak için kritik hale gelir.

SEO, ilk sonuçlarını geç verir ama yerini sağlamlaştırır. Reklamlar bittiğinde ortadan kaybolan görünürlük yerine, doğru yapılmış SEO çalışması, sizi Google’da yıllarca üst sıralarda tutabilir.

SEM (Search Engine Marketing) Nedir?

SEM yani Arama Motoru Pazarlaması, arama motorlarında görünür olmak için yapılan reklam yatırımlarını kapsar. Google Ads, bu alandaki en yaygın kullanılan platformlardan biridir. Kullanıcılar bir anahtar kelime aradığında sayfanın üstünde çıkan “sponsorlu” sonuçlar işte bu sistemin ürünüdür.

“Google Ads nedir?” diye merak edenler için kısaca özetleyeyim: Hedef anahtar kelimeleri seçerek bu kelimeler üzerinden kullanıcıya ulaşmak amacıyla Google’a reklam verirsiniz. Reklamınız yalnızca tıklanırsa ödeme yaparsınız (PPC – tıklama başına maliyet).

Reklam yönetimi, çoğu zaman Google reklam uzmanı ya da Adwords reklam uzmanı tarafından yürütülür. Çünkü doğru hedefleme, bütçe kontrolü ve içerik kurgusu yapılmazsa bu sistem çok kısa sürede yüksek bütçelerinizi boşa harcatabilir.

Benim gözlemim şu: Reklam verme süreci “kolay” gibi görünse de aslında ciddi teknik bilgi ve strateji gerektiriyor. Özellikle Google Ads danışmanlığı alan markalar bu süreçte daha verimli sonuçlar alabiliyor.

SEM tabii ki hızlı sonuç verir. Bugün kampanyayı açarsınız, yarın arama sonuçlarında en üsttesiniz. Ancak bu görünürlüğünüz biraz da bütçeye bağlıdır. Bütçeyi çektiğiniz anda arama motorlarındaki görünürlüğünüz de biter. Tam da bu nedenle SEM kısa vadeli etkili çözümler sunarken, tek başına kalıcı başarıyı garanti etmez.

SEO ve SEM Arasındaki Farklar Nelerdir?

Şimdi gelelim SEO ve SEM arasındaki farklara. Yani SEO çalışması mı reklam mı konusuna yanıt bulabileceğimiz önemli bir bölüme.

SEO ve SEM temelde aynı amaca hizmet eder: Arama motorlarında görünür olmak. Ancak bu iki yöntem arasındaki yaklaşım, uygulama süreci ve elde edilen sonuçlar açısından önemli farklar barındırır.

SEO çalışması, arama sonuçlarında reklam etiketi olmadan, tamamen organik şekilde üst sıralarda yer almayı hedefler. Bu görünürlük zaman içinde inşa edilir; anahtar kelime çalışması, teknik altyapı, içerik kalitesi, kullanıcı deneyimi ve otorite gibi birçok faktörün bir araya gelmesi gerekir. Özellikle site içi ve site dışı SEO çalışması bu sürecin temel yapı taşlarını oluşturur. Doğru yapılan SEO çalışması, arama motorları gözünde güven oluşturur ve kalıcı sıralamalar sağlar.

Öte yandan SEM yani reklam çalışmaları (örneğin Google Ads), hedeflenen anahtar kelimelerde ücretli şekilde görünmenizi sağlar. Reklam kampanyası aktif olduğu sürece üst sıralarda görünürsünüz, ancak bütçe bittiğinde bu görünürlük de ortadan kalkar. Bu, Google reklam uzmanı ya da diğer adıyla Adwords reklam uzmanı tarafından yürütülmesi gereken oldukça kontrollü bir süreçtir.

SEM hızlı sonuç getirirken SEO daha uzun vadeli bir yatırımdır. Reklam kampanyalarıyla ertesi gün trafik alabilirsiniz ama bu trafik durumsaldır, yani kalıcı değildir. SEO’da ise bir kez oturmuş bir yapı size aylarca, hatta yıllarca ücretsiz trafik sağlayabilir. Özellikle e-ticaret sitesi SEO çalışmalarında bu fark çok daha net görünür.

Ayrıca SEO genellikle sürekli takip ve iyileştirme isteyen bir süreçtir. Bu nedenle çoğu markalar sürekli SEO çalışması yapmayı tercih eder, yani yapmak zorundadır, çünkü altını tekrar çizmem gerekiyor: SEO bir kere yapılıp biten bir çalışma değildir. Reklam kampanyaları ise genellikle dönemsel olur; ürün tanıtımları, kampanyalar veya hızlı trafik ihtiyacı olan durumlarda devreye girer.

Kısacası SEO ve SEM aynı hedefe giden iki farklı yoldur. Biri sizi koşarak oraya götürür ama yolda sürekli benzin ister; diğeri yürüyerek ilerler ama vardığınızda sizi orada kalıcı kılar.

SEO Çalışması mı, Google Ads mi? Hangi Durumda Hangisi Tercih Edilmeli?

Peki konu en çok merak edilen yere geldiğinde, yani karar aşamasında ne yapmalısınız? SEO çalışması mı yapmalı, Google Ads’e mi yönelmelisiniz? Cevap çok net değil çünkü doğru tercih markanın hedeflerine, sektöre ve mevcut dijital altyapısına göre değişir.

Eğer sıfırdan kurulan bir markaysanız, dijitalde henüz görünür değilseniz ve hızlıca trafik çekmeniz gerekiyorsa, Google Ads size kısa sürede güçlü çıkış sağlayabilir. Ancak bu tamamen bütçenize bağlıdır. Özellikle sezonluk hizmet veren markalar ya da belirli dönemlerde kampanya yapan e-ticaret firmaları için Google Ads etkili olabilir.

Öte yandan, daha uzun vadeli dijital yatırım yapmak, görünürlüğü kalıcı hale getirmek ve zamanla reklam maliyetlerinden kurtulmak istiyorsanız, burada devreye kurumsal SEO çalışması girer. Özellikle büyük ölçekli firmaların tercih ettiği bu yaklaşımda SEO artık dijital pazarlama kalemi değil, bir marka stratejisi haline gelir.

Yerel ölçekte faaliyet gösteren firmalar için de yerel SEO çalışması önem verilmesi gereken oldukça kıymetli bir çalışmadır. Eğer hizmet verdiğiniz bölgeyle sınırlıysanız ve potansiyel müşterilerinizin sizi bulunduğunuz şehirde ya da mahallede aramasını istiyorsanız, Google haritalarda görünürlük sağlayacak yerel SEO stratejileri sizi arayanlara daha hızlı ulaşmanızı sağlar.

Bütçeniz daha sınırlıysa ama yine de profesyonel destek almak istiyorsanız, bu noktada freelance SEO uzmanı ile çalışmak uygun olabilir. Bu tarz projelerde özellikle WordPress alt yapısı kullanan markalar için özel optimizasyonlar gereklidir. Eğer web siteniz WordPress tabanlıysa, site için SEO çalışması kadar sistemin teknik özelliklerini bilen bir uzmana ihtiyacınız olacaktır.

Peki ya “en iyi SEO uzmanı” kimdir?

Benim gözümde bu sorunun cevabı, sizi ve hedeflerinizi anlayan kişidir. Sadece teknik bilgiye sahip olmak yeterli değil. Sektör dinamiklerini bilen, içerik yapınızı analiz eden, dijital pazarlama stratejinizle SEO’yu entegre edebilen biriyle çalışmanız, başarıyı doğrudan etkiler. Eğer daha geniş çaplı bir yapı kurmak istiyorsanız da kurumsal SEO danışmanlığı hizmetiyle SEO’yu şirketinizin tüm dijital sistemine entegre edecek bir çözümle ilerlemeniz daha sağlıklı olur.

Sonuç olarak SEO mu, Google Ads mi sorusunun cevabı her marka için aynı değil. Ama deneyimle sabittir: Birinin eksik kaldığı yerde diğeri tamamlayıcıdır. Reklamla hızlı trafik çekebilir, SEO ile bu trafiği organik hale dönüştürebilirsiniz. İyi bir dijital strateji, her iki kanalı da doğru oranda kullanmayı gerektirir.

Bütçe Planlamasında SEO Çalışması ve Reklamın Yeri

Markalar genellikle dijital bütçeyi doğrudan reklam harcamalarına ayırma eğiliminde oluyor. Çünkü reklam hemen sonuç veriyor, görünürlük sağlıyor. Ama bu noktada sık yaptıkları bir hata var: Tüm bütçeyi SEM’e yatırmak, SEO’yu tamamen göz ardı etmek.

Benim bu konuda yaklaşımım çok net: SEO çalışması bir maliyet değil, yatırımdır. Yani Google SEO çalışması fiyatları için endişe etmeniz gerekmiyor. Aynı ücreti reklama da verip sonuç alıyorsunuz ama kalıcı bir çözüm değil. Para ödedikçe karşılık alıyorsunuz. Google Ads’e verdiğiniz bütçe bittiğinde görünürlük de sona erer. Ancak SEO’ya yaptığınız yatırım zamanla kendi kendine çalışmaya devam eder. Bu yüzden bütçeyi ikiye bölerek hem kısa vadeli trafik sağlayacak reklamları, hem de kalıcı sonuçlar getirecek SEO çalışmalarını eş zamanlı yürütmek gerekir.

Çalışırken sıkça karşılaştığım bir durum var: Tüm reklam bütçesini anlık dönüşüm için kullanıyorlar, ama orta vadede içeriklerini kimse görmez hale geliyor. Oysa küçük SEO yatırımı bile, zamanla reklam maliyetini düşürürken daha sürdürülebilir görünürlük sağlar. Genelde şunu söylüyorum markalara: “Reklama ayırdığınız bütçenin %20’sini SEO’ya ayırmaya başlasanız bile 6 ay sonra dönüşüm oranlarınızda fark yaratırsınız.”

En Sık Yapılan Hata: Sadece Reklama Güvenmek ya da SEO’yu Tek Seferlik Görmek

Uzun zamandır sektörü gözlemledim ve hep aynı hatayla karşılaştım: Reklama bağımlı hale gelmek ya da SEO’yu “bir kere yapılsın, bitsin” gibi görmek.

Sadece reklam odaklı ilerleyen markalar, reklam kampanyalarını durdurduklarında dijitalde görünmez hale geliyorlar. Google sizi “sponsorlu” diye tanıyor ama içeride bir otoriteniz yoksa, reklam bittiğinde organik görünürlüğünüz de sıfıra düşüyor.

Diğer tarafta, “bir kere SEO yaptırdık, yetmez mi?” yaklaşımı da tabii ki sonuçsuz kalıyor. SEO, algoritmalarla birlikte yaşayan ve sürekli güncellenmesi gereken bir çalışmadır. Tek seferlik yapılan SEO çalışması, zamanla geçersiz hale gelir. Özellikle teknik altyapı ve içerik tarafı düzenli takip edilmediğinde sıralamalarda geriye düşmek kaçınılmaz olur.

Ben her zaman şunu söylerim: SEO bir kampanya değil, süreçtir. Reklam ise süreç içinde kullanılan etkili bir destek aracıdır. Bu dengeyi kuramayan markalar ya gereksiz para harcar ya da görünmez kalır.

Dilerseniz Backlinko’nun “SEO vs SEM: What is the Difference?” başlıklı içeriğiniz okuyabilirsiniz.

SEO’da Nasıl Çalışıyorum, Neler Sunuyorum?

Benimle çalışmak isteyen markalara sunduğum yaklaşım, hazır paketler veya standart çözümlerden değil, ihtiyaçlara göre özelleştirilmiş stratejilerden oluşur.

Her projeye şu sorularla başlarım:

  • Bu markanın sektörü ne kadar rekabetçi?
  • Hedef kitlesi ne arıyor?
  • Teknik olarak eksikleri neler?
  • Hangi içerikler eksik ya da zayıf?
  • Markanın büyüme potansiyeli ne kadar?
  • Kısa ve uzun vadeli hedefler neler?

Bu tarz stratejik sorulara verdiğim yanıtlarla SEO yol haritası oluştururum. İçinde site içi analiz, rakip incelemesi, içerik ve teknik planlama olan bir yapı kurarım. WordPress tabanlı sitelerde, kurumsal WordPress SEO danışmanlık hizmeti gibi daha spesifik teknik çözümler de sunarım.

Aynı şekilde birebir çalışmak isteyenler için freelance SEO danışmanı olarak da daha işletmenize özel çözümler ve stratejiler geliştiririm.

Benim işim yalnızca trafik kazandırmak değil; doğru kitleyi doğru anda size getirmek. Siz de bu süreci daha yakından tanımak isterseniz, size özel stratejiler oluşturmamı istiyorsanız randevu alarak online bir görüşme planlayabilirsiniz.